GÜNÜMÜZDE SABATAYCILIK / DÖNMELİK MESELESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Prof.Dr.Abdurrahman Küçük
Konuşmama, Hazar Grubu’na,Dönmelik/Sabataycılık gibi hassas ve hassas olduğu kadar da-hem Türkiye hem de dünya için- önem taşıyan bir konuyu gündemlerine almış olmalarından dolayı teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum. Çünkü bu konunun önemi bugüne kadar sadece “erbabı”nca bilinmiş,ancak günümüzde bazı yayın ve değerlendirmeler yüzünden Türk Milleti’ni önemli bir kesiminin ilgi alanına taşınan bir konu olmuştur.Bundan dolayı “polemik konusu” yapılan Sabataycılık/Dönmelik Meselesi’ni bütün yönleriyle sizlere aktarmak,yanlış yönlendirmelere ve değerlendirmelere de değinmek hatta “son dönemde bu konunun gündeme getirilişi” hakkında nitelendirmelerde bulunmak ve takdiri sizlere bırakmak istiyorum. ( Şafak Hanım da zaten kısa sunuş konuşmasında konuya genel hatlariyle temas etti).Bu konudaki detaylı bilgiler,bildiğiniz gibi,6.baskısı Alperen Yayınları arasında 2003 yılında yayınlanan Dönmeler/Sabatayistler Tarihi isimli çalışmamda,son dönemde yapılan çalışmaların değerlendirmeleri de Türkiye Dinler Tarihi Derneği yayınlarından olan “Müslümanlar ve Diğer Din Mensupları” isimli kitaptaki makalemde yapılmıştır.
Sabataycılık/Dönmelik,Osmanlı Devleti’nde de Türkiye Cumhuriyeti döneminde de değişik vesilelerle gündeme gelmiş bir konudur.Günümüzde de Ilgaz Zorlu’nun ortaya çıkıp “Evet, Ben Selanikliyim”(Türkiye Sabetaycılığı) isimli kitabı yazmasının ardından Kemal Derviş’in ABD’den Türkiye’ye gelip bakan olmasıyla Dönmelik/Sabataycılık önemli gündem maddelerinden biri olmuştur.Bu konu ile ilgili makaleler ve kitaplar yazılmış,Amerika’daki “Sabatayistler” üzerinde durulmuş, Türkiye bürokrasisinde ve Türk basın-yayınında “önemli konum”da bulunan isimlerin Sabatayistliğine dikkat çekilmiştir.Bundan dolayı hem siyaset sahnesinde hem medyada hem de ticaret sahasında etkileri konusunda değişik “senaryolar” üretilmiştir.Sabatayistlik ile Masonluk,Siyonizm,Yahudilik gibi meseleler arasında bağlantı kurulmuştur.Aslında bu konu, hassas olduğu kadar sınırları nazik olan bir konudur.Herkesin rastgele konuşacağı ve yazı yazacağı bir konu da değildir;bilgi ve birikim yanında “ince hassasiyet” gerektirmektedir. (daha…)